Dr.Halil TEKİN, Hacettepe Üniversitesi

 

Diyarbakır ili Bismil ilçesi, Tepe Beldesi sınırları içinde yer alan Hakemi Use, Dicle Nehri eski yatağının sağ kıyısında bulunmaktadır. Hakemi Use 120 m çapında ve ovadan yaklaşık 4 m yükseklikte bir höyük yerleşimidir.

Sistemli kazılar höyükte ilk kez 2001 yılında başlamış; kısa süren arazi çalışmaları sonucunda höyüğün bir Neolitik yerleşimi olduğu tespit edilmiştir. 2002 kazı sezonunda çalışmalar höyüğün kuzey bölümünde, Dicle’ye paralel şekilde açılan 10x10 m boyutlarındaki 5 açmada sürdürülmüştür. Hakemi Use uzun yıllar yüzeyinde tarım yapılması nedeniyle tahrip olmuştur. Üst katmanlara ait bilgi sadece seramik parçaları ve tahribattan kurtulabilen mezarlardan elde edilebilmektedir. Yerleşimdeki en geç iskan Erken Demir Çağ’da olmuştur. İki kazı sezonunda elde edilen sonuçların ışığı altında Hakemi Use’nin Yeni Assur Dönemi’nden sonra iskan edilmediği anlaşılmaktadır. Bu dönemin altında İ.Ö. II. Binyılın çeşitli evrelerine ait seramik parçaları ele geçmiştir. Seramik parçalarının neredeyse tümü tek renklidir. Bu döneme ait basit toprak mezarlarda yön birliği bulunmamaktadır. Ölüler hocker tarzda gömülmüş, yanlarına mezar eşyası olarak pişmiş toprak kaplar bırakılmıştır. Bazı mezarlarda iskeletlerin boyun kısmında taştan ve kemikten boncuk dizilerinden oluşan kolyeler ele geçmiştir.

   

 

İ.Ö. II. Binyıl kalıntılarının altında Neolitik dolgu gelmektedir. Her iki dönem dolgusu arasında herhangi bir steril katmana rastlanılmamıştır. Hakemi Use’de Neolitik Çağ’a ait 2 yapı katı tespit edilmiştir. Kazılan alanda saptanan duvarlarda taş temele rastlanılmamıştır. Mekanların duvarları özensiz ve güneşte fazla kurutulamamış izlenimi veren kerpiçten oluşmaktadır. Yapılar dikdörtgen planlı ve birkaç odadan oluşmakta; odalarda kapı geçidi bulunmaktadır. Evlerin dışında belirli bir düzen gösteren ocaklar ortaya çıkartılmıştır. Çoğunlukla yuvarlak olan ocakların bazıları at nalı şeklindedir. Ocakların tümünün tabanı birkaç santimetre büyüklüğünde yassı dere taşları ile döşenmiş ve üzeri sıkıştırılmış toprak ile kaplanmıştır. Bazı ocakların çeperi 50 cm’ye kadar korunmuştur. Bir ocak tabanında hayvan kemiğine rastlanılması, bunun yemek pişirme amaçlı olduğunu göstermektedir. Birinci yapı katında taban altına gömülmüş basit mezarlar ortaya çıkartılmıştır. Erişkin ve çocuklara ait mezarlar genelde hocker tarzdadır. Mezarlarda sağlam kapların yanı sıra kaideli kapların sadece kaidelerinin mezar eşyası olarak bırakıldığı dikkat çekmektedir. 2002 yılında gün ışığına çıkartılan mezarlarda ele geçen kapların hepsi tek renkli; çoğunluğu kırmızı astarlı ve perdahlıdır.

   

 

Hakemi Use’nin birinci yapı katında ele geçen seramik parçalarının büyük çoğunluğu tek renkli kaba seramikten oluşmaktadır. Bunun yanında kırmızı astarlı ve vişne çürüğü astarlı kaplar da bulunmaktadır. Az miktarda koyu yüzlü kap parçası da ele geçmiştir. Boyalı kaplar ise Kuzey Mezopotamya’dan iyi bilinen ve Samarra Boyalıları olarak adlandırılan grubu oluşturmaktadır.

Hakemi Use’nin ikinci yapı katı ise Hassuna seramiğinin yoğun ele geçtiği tabakadır. Kazıma Hassuna ve Standart Hassuna Boyalıları bu tabakada yoğun ele geçmiştir. Bunun yanında tek renkli kaba seramik tüm parçalar içinde en büyük grubu oluşturmaktadır. İkinci yapı katının henüz tabanına ulaşılamamıştır. Bu nedenle bu yapı katına ait mezarlar hakkında veri bulunmamaktadır. Pişmiş topraktan yapılmış insan ve hayvan figürinleri kırılıp çöpe atılmış şekilde ele geçmiştir.

Hakemi Use’de her iki yapı katında yontma ve sürtme taş endüstrisine ait buluntu ele geçmiştir. Taş aletlerin %90’ı obsidienden oluşmaktadır. Kazılarda toplanan bitki kalıntılarının yapılan ön analizlerinden yerleşimin ana geçim kaynağının tarımcılık olduğu anlaşılmaktadır.

Hakemi Use 2002 kazıları sonucunda, bu yerleşimin Yukarı Dicle Vadisi’nde seramikli Neolitik Çağ’ın bir temsilcisi olduğu anlaşılmıştır. Bölgede kazısı devam eden ilk ve tek seramikli Neolitik merkez olma özelliğine sahip Hakemi Use’de henüz ana toprağa ulaşılmamıştır.


Last Updated:
20/04/2022 - 15:28